Melisa Vardal – Satranç hamleleriyle hayatın adımları birbirine benzer mi? Büşra Aktekinoğlu Babat, “Kurulu Düzen” adlı sergisinde sanatseverleri bu konu üzerine düşünmeye davet ediyor. Çünkü Babat’a göre satrançta geri adım atma imkânı olsa da kazanmaya odaklı yapısı ve zamanlama hatalarıyla yanlış hamleler tıpkı hayattaki gibi kazanıp ya da kazanmamaya yol açıyor. Sanatçı bu fikirden yola çıkarak satranç tahtası ve kuralları üzerinde insanın doğayla savaşını anlatıyor.
Babat satranç tahtasının üzerine sembol olarak her dönemin popüler oyuncağı tahta atlar ile insanlığın yükünü taşıyan eşeklerin yanı sıra nesli tükenen hayvanlar ve insan eliyle öldürülen canlıları yerleştiriyor. Eserlerinde izleyiciyi insanın doğaya karşı sorumsuz davranışlarıyla yüzleştiriyor. Dil, din ve diğer ayrımları bir kenara bırakarak önce insan olmayı ve masum canlılara merhamet etmeyi irdeleyen sanatçı tıpkı satrançta olduğu gibi hayatta da var olan kurallara dikkat çekerek özellikle savunmasız canlılara karşı adil olma gerekliliğini vurguluyor. Dünyanın var oluşundan bu yana beraber yaşadığımız hayvanların uzun zamandır karşısındayız diyerek sitemini dile getiren sanatçı, “Tekrar hayvanların yanına geçmek nasıl mümkün olabilir?” sorusuna yanıt arıyor. Babat “Hayvanlar bizim geçmişimiz, biz onların ölümü hâline geldik. Elimizden kurtulamayacak bütün hayvanların yarattığımız düzene başkaldıramayacak olması beni incitiyor. Oysa her şey farklı olabilirdi, yan yana ilerleyebilirdik. Üstelik bu bizi satranç gibi yönettiğimiz hayat oyununda daha güçlü kılabilirdi” diyor.
İnsan ve hayvan arasındaki ilişkiye dair sorgulamaları yeniden şekillendiren ve nesli tükenen hayvanlar, insan eliyle öldürülen canlılar ile onlara karşı duyarsızlığı satranç oyunu metaforuyla eserlerine yansıtan Babat’ın “Kurulu Düzeni” adlı sergisi Trump Art Gallery’de nisan ayı boyunda ziyarete açık.