“Nice dertler gördüm pervan çıktılar
Çok Aliler gördüm Osman çıktılar
Eski dostlar bize düşman çıktılar
Bir kaç türlü puşttan gayri nem kaldı”
Aşık Mahzuni Şerif
Aleviler, kentleşmeyle birlikte modern dünyaya ayak uydurmasını becerebilen nadir toplumlardandır. Günümüze kadar varlığını tarihsel değişimlerle sürdürdüler. Hiçbir dönem sorunun öznesi olmadılar. İnsanlığın tüm erdemlerini benimsediler. İncinse de incitmediler.
Ülkemizde okuma yazma oranı en yüksek toplumdur. Eğitim ve öğretimde dudak uçuklatacak başarılara imza attılar. Hemen hemen tüm işkollarında önemli yerlere gelmeyi başardılar. Her meslek dalında varlığını hissettirdiler. Köylülükten kentliliğe geçişte bir dönem sıkıntı yaşadılarsa da kentli olmayı içine çabuk sindirdiler. Ve toplumsal yaşamın her alanına dokunmayı bildiler. Çağdaş değişimlerin asli unsuru oldular.
Toplumsal mücadelenin en ön saflarında haksızlıklara karşı çıktılar. 1960’lı yıllardan bu yana işçi, köylü, öğrenci gençlik hareketinin demokratik hak mücadelesinde aktif olarak yer aldılar. İşçi sınıfının özgürlük mücadelesinin ve sendikal örgütlenmenin neferi oldular.
Demokratik hakları verilmemesine, eşit yurttaş bile sayılmamasına karşın devlete kalkışmayarak, sorunlarını barışçıl yollardan anlatmaya çalıştılar.
Duyan oldu mu? Bugüne kadar hayır!
Ne yazık ki Türkiye’nin en itilen, kakılan, örselenen toplumudur Aleviler…
Hem de devlet eliyle…
Bir de inançsal olarak tanınmayan, ötekileştirilen hatta nüfusunun önemli bir kısmı Sünniliğe devşirilen bir toplumdur Aleviler.
Köylerine zorla ve baskıyla cami yaptırılan, ibadethanelerine el konularak kapatılan, inanç önderleri türlü işkencelere maruz bırakılan, okullarda zorunlu olarak Sünni anlayışlı din eğitimine tabi tutulan hatta devletin tüm kurumlarından tasfiye edilen bir toplumsal varlıktır Aleviler…
Acı ama gerçek…
★★★
Alevilerin lokması ortaktır.
Alevilerin tasası ortaktır.
Alevilerin derdi ortaktır.
Alevilerin sevinci ortaktır.
Alevilerin kaygısı ortaktır.
Alevilerin Yaradan’ı ortaktır.
Alevilerin Hakk kelamı Kuran’ı ortaktır.
Alevilerin Nebi’si ortaktır.
Gel gör ki tüm bu ortak yanları diğer toplum kesimleri tarafından ya görülmedi ya da görülmek istenmiyor.
Hele hele devlet tamamen kör ve sağır bakıyor. Hatta değiştirip, dönüştürerek devşirmek için maddi ve manevi tüm olanakları kullanıyor. Elindeki en büyük silahı da Diyanet denen ceberut yapı…
Acı ama gerçek…
★★★
Aleviler Atatürkçüdür.
Aleviler Cumhuriyetçidir.
Aleviler Laiktir.
Aleviler Devrimcidir.
Aleviler Halkçıdır.
Aleviler Milliyetçidir.
Aleviler bir tek devletçi olamadı. Olmasına da razı gelinmedi. Alevilerin uzattığı eli bir türlü tutan olmadı, hep havada kaldı. Her dönem devlet elinin de içinde olduğu zalimliklere tabi tutuldular, katliamlara uğradılar.
Acı ama Gerçek…
★★★
AKP-MHP iktidarının tüm bu olumsuzlukları daha da içinden çıkılmaz hale getiren kararları ve uygulamaları toplumsal dinamiklerin huzurunu bozmaktadır. Sistemin dışına itilmişlik duygusu yaratmaktadır.
Sözde Alevilerin sorunlarını giderecekmiş görüntüsü veren siyasi iktidar, Kültür Bakanlığı bünyesinde kurdurduğu, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı aracılığıyla Sünni-Şii İslamcı akademisyenlere “Alevi Bektaşi Ansiklopedisi” hazırlatıyor!
Kime hazırlatıyor?
Alevileri hedef alan, Diyanet’in akıl hocalığını yapan “ırkçı, Osmanlıcı, siyasal İslamcı ilahiyatçı” akademisyenlere…
Hele bakın şu yüzsüzlere…
Ansiklopediyi hazırlayanlar arasında olan, bu kurumun başkanı Ali Rıza Özdemir’in İslamcı eşi de koordinatör olarak görevlendirilmiş.
Böylelerine bizim oralarda “Hem kel, hem fodul” derler!
Bu Allah’tan korkmaz, kuldan utanmazlar Alevi toplumuyla, inancıyla adeta alay ediyorlar.
“Siyasal İslamcı Odak” olan bu kuruluş bazı Alevi akademisyen ve Dedeleri de bünyesinden dışlamış. Şaşırdık mı hayır. Niye? Eli rahatlasın diye… Ne ki olur da asimilasyon çalışmalarına çomak sokarlar.
Hazırlayacakları “Alevi Bektaşi Ansiklopedisi”ni de Diyenet’in emriyle Sünnileştirilerek-Şiileştirilerek çarpıtılan terim, deyim ve maddeler aracılığıyla Alevi inancından adeta intikam almayı hedefliyorlar.
Aleviler “Elalemin İslamcıları inancımızı tahrif ederek Alevi Ansiklopedisi hazırlayacak, biz bön bön bakacak mıyız?” diye Dedelerine, kanaat önderlerine, cemevi ve dernek yöneticilerine tepki gösteriyorlar.
Bakalım, göreceğiz!..
Acı ama Gerçek!..