Sacha Boey, büyük hedefler peşinde koşan genç oyuncular için rol model olmalı. Kariyer planlaması yapan yıldız adaylarına duyurulur. 2.5 senede fiyatını yaklaşık 30’a katlaması, rekor kırarak Bayern Münih’e transferi, filmlere konu olabilecek bir ‘sıçrama’ hikayesi…
Her oynadığı maçta üstüne koydu. Kısa bir dönem Galatasaray’ı çalıştıran Domenech Torrent’le performansı yerinde saysa da Okan Buruk, Fransız oyuncudaki cevheri işleyen, açığa çıkaran teknik adam oldu. İlk 11’in vazgeçilmez ismi oldu. Özellikle ‘Düşler Sahnesi’ Şampiyonlar Ligi’nde oyun bilgisi, güçlü fiziği ve atletik özellikleri ile karşısındaki kanat oyuncularının korkulu rüyası oldu.
İstanbul’da ve Allianz Arena’daki Bayern Münih sınavlarında başarılı futboluyla Alman devinin yöneticileri ve Tuchel’in cazibe radarına takıldı. Öyle ki Aslantepe’deki ilk maçta Sacha Boey’i izlerken yorulduk. Sağ kanatta ‘şimendifer’ gibi mekik dokudu. Dünyanın en iyi sol kanat oyuncularından biri kabul edilen Davies’in etkili oyununa ket vurdu.
Özel hayatı hiç basına malzeme olmadı. Sadece sahadaki işine odaklandı. Örnek bir profesyonel futbolcu portresi çizdi. Sahadaki sportmen duruşu ve ahlaki değerlere bağlılığı da cabası. Öfke kontrolü dikkat çeken bir başka vasfı. Bu niteliğinden dolayı sahada agresif tavırlarına, rakiplerine veya hakemlere saygısızlığına şahit olmadık.
Sonuç olarak Bayern Münih karakteri de sağlam çok önemli bir oyuncuyu kadrosuna kattı. Zaten çelik kaleyi andıran savunması daha da muhkemleşti. Sacha Boey, Upemecano, Kim Min Jae ve Alphonso Davies gibi savunma dörtlüsüne sahip bir teknik adam daha ne isteyebilir? Fransız sağ bek, Bavyera ekibinde adaptasyon sürecinden sonra 11’e yazılacak ilk isimlerden olacaktır.
Allah yolunu açık etsin. Rekor transferle birlikte Boey’e Fransa Milli Takımı kapıları da ardına kadar açıldı. Öyle değil mi Didier Deschamps…