Bir hayal daha suya düştü, TRAPPIST-1 d gezegeni için umutlar tükendi

Dünya’dan yalnızca 40 ışık yılı uzaklıkta bulunan TRAPPIST-1 sistemi, uzun süredir gökbilimcilerin yakından takip ettiği bir hedef. Sistemde, soğuk bir kırmızı cüce yıldızın yörüngesinde dönen yedi adet Dünya boyutunda gezegen bulunuyor. Bu gezegenlerden üçü, yüzey sıcaklıkları açısından sıvı su barındırma ihtimali olan yaşanabilir bölgede yer alıyor. Ancak yapılan yeni gözlemler, bu umut vadeden sistemle ilgili beklentileri bir kez daha suya düşürmüş durumda.

Bugüne kadar yapılan analizler, bu yıldızın çevresindeki bir gezegende Dünya benzeri atmosferin bulunabileceğini gösteriyordu. Son veriler ise TRAPPIST-1 d adlı gezegenin bekleneni veremediğini ortaya koydu.

Dünya’daki atmosfer, gezegenimizi zararlı radyasyondan koruyan ve sıvı suyun varlığını mümkün kılan en önemli etkenlerden biri. Bu nedenle başka bir gezegende yaşam ihtimalini araştırırken, atmosferin varlığı belirleyici unsurlardan biri kabul ediliyor.

James Webb Uzay Teleskobu’nu (JWST) kullanan araştırmacılar, TRAPPIST-1 sistemindeki özellikle yıldıza yakın olan ilk üç gezegeni mercek altına aldı. İlk olarak, yıldıza en yakın gezegen olan TRAPPIST-1 b’nin herhangi bir atmosfer barındırmadığı tespit edildi. Daha sonra ikinci gezegen TRAPPIST-1 c’nin de ya atmosferinin olmadığı ya da ancak Mars benzeri çok ince bir yapıya sahip olabileceği anlaşıldı. Son olarak yaşanabilir bölgenin iç sınırında yer alan TRAPPIST-1 d ile ilgili gözlemler tamamlandı. Sonuç yine hayal kırıklığı oldu: Atmosfere dair belirgin bir iz bulunamadı.

Araştırmayı yürüten ekip, TRAPPIST-1 d’nin ne Dünya’nın bir ikizi ne de uzaktan akrabası olamayacağını söylüyor. Gezegenin çevresinde su, metan ya da karbondioksit gibi bileşenlere dair herhangi bir emareye rastlanmadı. Araştırmacılar, gezegenin büyük ihtimalle hiç atmosferi olmadığını düşünüyor. Ancak farklı senaryolar da tümüyle dışlanmış değil.

Çalışmanın başyazarı Caroline Piaulet-Ghorayeb’e göre, gezegenin Mars’ta olduğu gibi son derece ince bir atmosferi olabilir ya da tıpkı Venüs’te görüldüğü gibi, yoğun ve yüksek irtifalı bulutlar nedeniyle atmosferik işaretler tespit edilemiyor olabilir. Elbette bir diğer ihtimal de, TRAPPIST-1 d’nin tamamen çıplak, atmosferden yoksun bir kaya parçası olması.

Yıldızına çok yakın, atmosferini korumak zor

TRAPPIST-1 sistemindeki gezegenler, yıldızlarının çevresinde oldukça yakın bir yörüngede dönüyor. TRAPPIST-1 d örneğin, Güneş’e olan uzaklığımızın yalnızca yüzde 2’si kadar bir mesafede yer alıyor. Bu kadar yakın olmak, yıldızdan gelen radyasyonun etkisini artırıyor ve gezegenlerin atmosferlerini korumasını ciddi şekilde zorlaştırıyor.

Yine de sistemdeki tüm umutlar tükenmiş değil. TRAPPIST-1’in daha dışta yer alan gezegenleri, yani e, f ve g, halen yaşanabilir bölgede kabul ediliyor. TRAPPIST-1 h ise çok daha soğuk olmasına rağmen araştırmacıların radarında kalmaya devam ediyor. Piaulet-Ghorayeb’e göre, TRAPPIST-1 d’de net bir atmosfer izi bulunamamış olsa da diğer gezegenler halen su ve farklı atmosferik bileşenleri barındırıyor olabilir.

Gezegenlerin atmosferlerini incelemek için araştırmacılar, bu gökcisimlerinin yıldızlarının önünden geçmesini ve bu sırada yıldız ışığının atmosferden süzülmesini bekliyor. Ancak sistemin dış kısımlarındaki gezegenler hem daha soğuk hem de daha sönük olduğu için, JWST gibi gelişmiş teleskoplarla bile tespit yapabilmek adına çok sayıda gözlem gerekiyor.

Related Posts

Dikkat bozukluğu ilaçları ‘trafik kazası, intihar ve suç işleme risklerini azaltabilir’

Günümüzde adını geçmişe göre çok daha fazla duyduğumuz Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB, İngilizcede ADHD) için uygulanan ilaç tedavisinin, yeni tanı konmuş kişilerde birçok farklı alanda olumlu etkisi bulunabileceği belirlendi.

Yediğiniz pizza, karakterinizi ortaya koyuyor

Yeni bir araştırma, yediğiniz pizzanın karakteriniz hakkında önemli ipuçları verdiğini söylüyor. Bu yüzden restoranda ne sipariş ettiğinize dikkat etmenizde yarar var.

100 yaşına kadar sağlıklı yaşamanın sırrı keşfedildi

Yeni yapılan bir araştırma, 100 yaşına kadar sağlıklı bir yaşam süren kişilerin, “süper insan” yeteneklerine sahip olduğunu ortaya koydu. İsveç’teki iki büyük yaşlılar araştırması, centenarianların (100 yaşına ulaşan kişiler) daha az hastalık geliştirdiğini, hastalıkları daha yavaş bir şekilde biriktirdiğini ve çoğu zaman en ölümcül yaşa bağlı hastalıklardan kaçındıklarını gösterdi.

Geç saatlerde bir şeyler yemek kilo aldırıyor mu?

Cevap ne ve ne zaman yediğinize bağlı olarak değişiyor.

Otomotiv sanayii ticaride gaza bastı

2025 yılının ilk 7 ayında 834 bin 838 adet üretime imza atan Türk otomotiv sanayiinin yüzünü ticari araçlar güldürdü. Toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 9 artarken, otomobil ihracatı yüzde 5 azaldı. Aynı dönemde 630 bin 992 adet olan toplam otomotiv ihracatının 270 bini ticari araçlardan, 361 bini ise otomobillerden oluştu.

En eski devlet bilgisayarı, uzayın derinliklerinde çalışmaya devam ediyor

Voyager 1 ve 2’nin üzerinde yer alan bilgisayarlar, neredeyse yarım yüzyıldır çalışıyor. Yavaş işlemciler ve sınırlı bellekle çalışan bu sistemler, modern teknolojinin ulaşamayacağı bir kararlılıkla görevlerine devam ediyor.