Eğitim-Sen 6 Şubat depremlerinin birinci yılında yayımladığı raporda deprem felaketiyle birlikte sadece binaların değil eğitim sisteminin de yerle bir olduğuna işaret etti. Raporda, depremlerin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen barınma, sağlıklı beslenme ve eğitim sorunları başta olmak üzere, en temel ihtiyaçların karşılanmasında yaşanan sorunların halen sürdüğü vurgulandı.
960 ÖĞRETMEN HAYATINI KAYBETTİ
Deprem bölgesinde bulunan öğrencilerin ve öğretmenlerin büyük bir kısmının depremden zarar gördüğü ifade edilen raporda depremde yaşamını yitiren öğretmenlerin sayısının 960 olduğu bilgisine yer verildi. Deprem sonrasında hazırlanan resmi raporlara göre depremden etkilenen bölgede MEB’e bağlı 20 bin 340 eğitim binasından sadece 8 bin 162’si incelendi.
İnceleme yapılan binalardan 72 okulun tamamen yıkıldığı, 504 okulun ağır hasarlı ve acil yıktırılması gereken, 3 bin 693 derslikli 331 okulun orta hasarlı, 30 bin 961 derslikli 2 bin 533 okulun az hasarlı olduğu tespiti yapıldı. Eğitim-Sen’in raporunda 6 Şubat depremlerine kadar güçlendirme çalışması yapılan okul sayısınınsa sadece 2 bin olduğu bilgisine yer verildi.
4 BİNİN ÜZERİNDE OKUL FAY HATTINDA
Jeoloji Mühendisleri Odası’nın hazırladığı deprem raporuna göre Türkiye genelinde 4 bin 159 okulun fay hatları üzerinde yüksek tehlike alanları içinde bulunduğuna dikkat çekilen raporda “Yüksek deprem riski altındaki bölgelerde yer alan okulların acilen taşınması gerekmektedir” denildi. Deprem sonrasında başta büyükşehirler olmak üzere, pek çok ilde depreme dayanıklı olmayan okulların tespiti yapılmış ve çok sayıda okulun yıkılarak yeniden yapılmasına karar verilmişti.
Özellikle büyükşehirlerde depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle başka yere taşınan okulların arazilerinin rant amaçlı kullanılmasının hedeflendiğine dikkat çekilen raporda “Deprem nedeniyle tahliye edilen tüm okulların mevcut yerinde yeniden inşa edilmeli, ülke çapındaki tüm okullar depreme dayanıklı hele getirilerek sağlıklı ve güvenli okullarda eğitim öğretime devam edilmesi sağlanmalıdır” denildi.
ÖĞRENCİLERİN ÜÇTE BİRİ OKULA DEVAM EDEMEDİ
Deprem sonrasında bölgeden diğer kentlere doğru yurttaşların, öğrencilerin, eğitim emekçilerinin göçü başlarken, deprem bölgesinde eğitim öğretime kademeli olarak geçilmeye başlanmıştı. Eğitim-Sen’in raporunda “Ancak devam zorunluluğunun olmaması nedeniyle öğrencilerin üçte biri okula devam etmemiştir” denildi. Deprem bölgesinde kalan öğrencilerin hem psikososyal açıdan yoğun desteğe hem de uygun ders çalışma ortamlarına ihtiyaçları olduğu vurgulanan raporda “Ders çalışma ortamların sağlanmasının yanı sıra öğrencilere yönelik rehberlik faaliyetlerinin düzenli yürütülmesi gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.
“SUÇ ZİNCİRİNİN SON HALKASI…”
Büyük yıkımın sorumlularına ilişkinse raporda şöyle denildi: “Deprem sonrasında gözaltına alınıp tutuklanan müteahhitler, deprem felaketinde sorumluluğu olanlardan oluşan suç zincirinin son halkasıdır. Böylesine büyük bir yıkımın asıl sorumlularının, suç zincirinin bütün halkalarını ilmek ilmek ören siyasi iktidar ve tek adam rejimi olduğu açıktır. İmar affı için Meclis’te el kaldıran vekillerin, yıkılan yapılara inşaat izni veren yerel yönetimlerin, devlet kurumlarının ve yapı denetim firmalarının içinde yer aldığı suç zinciri ve bu zincirin işleyişini kolaylaştıran tek adam rejimi sorgulanmadığı sürece sorumlulardan gerçek anlamda hesap sorulmuş olmayacaktır.”