İpek Kıraç’ın serveti, 3.2 milyar dolar ile kafa karıştırıcı bir noktaya sahip.
Ayrıca uzun yıllar Koç Holding’in yönetim kurulu başkanlığını yapan Mustafa Rahmi Koç’un serveti bile 2.8 milyar dolarken, İpek Kıraç’ın bu mal varlığı nereden geliyor?
İpek Kıraç’ın hayat hikâyesi, aslında bir hayli çarpıcı.
1984’te İstanbul Eminönü’nde doğan İpek Kıraç, Suna Kıraç ve İnan Kıraç tarafından henüz birkaç aylıkken evlat edinildi. Koç Lisesinde okudu ve ardından Brown Üniversitesinde eğitim görmek için Amerika’ya gitti.
Burada beklenenin aksine ekonomi veya işletme değil, biyoloji eğitimi aldı. Hatta bir röportajında doktor olmak istediğini sözlerine eklemişti fakat İpek Kıraç, eğitimi bittikten sonra Türkiye’ye döndü ve Koç Holding’in yat şirketi olan Sirena Marine’nın başına CEO olarak geçti.
Şimdilerde Sirena Marine yalnızca Türkiye’nin değil aynı zamanda dünyanın en başarılı yat şirketlerinden biri ve elbette bu başarının arkasında İpek Kıraç’ın payı oldukça fazla.
Bir süre sonra CEO’luk görevini bırakan ve yönetim kurulu başkanlığına geçen İpek Kıraç, aynı zamanda Koç Lisesinin başına geçmişti.
Öte yandan İpek Kıraç’ın annesi Suna Kıraç, uzun yıllar bir hastalıkla boğuştuktan sonra 2020 yılında hayatını kaybetti. Bir vasiyetname kaleme alan Suna Kıraç, burada Koç Holding’deki hisselerinin tamamını kızına bıraktığını söyledi.
Böylece İpek Kıraç, hâlihazırda kendi hisselerinin üzerine annesininkilerin de eklenmesiyle, 2024 yılının en zengin 2. kadını oldu. Annesinin vefatı sonrasında Koç Holding’in yönetim kuruluna da girdi ve şu anda yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmakta.
Ayrıca Koç Holding, Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılasının %9’undan fazlasını üreten ve Tüpraş, Tofaş, Ford ve Otosan gibi büyük şirketleri bünyesinde barındıran bir şirket.
Gelelim çalkantılı olan kısma.
İpek Kıraç’a annesinden kalan mal varlığı, babası İnan Kıraç ile arasına tabiri caizse kara kedi girmesine sebep oldu. İnan Kıraç, eşinin kendi hisselerini kızı İpek Kıraç’a bırakmasına itiraz etti ve kızına bir miras davası açtı.
Bu miras davası şimdilerde hâlâ sürmekte ve nasıl sonuçlanacağı oldukça merak konusu. Ayrıca İnan Kıraç, bu sebepten dolayı yakın zamanda kamuoyuna, kızını evlatlıktan reddettiğini de duyurdu.
İpek Kıraç’a yöneltilen “Babanızla uzlaşmaya varabilir misiniz?” sorusuna ise “Enerjimizi böyle anlamsız konularda tüketmek yerine, babamla birlikte annemin ismini, hayallerini, mirasını yaşatmaya çalışabilirdik. Çok yazık…” şeklinde yanıt verdi.
Eğer dava İnan Kıraç lehine sonuçlanırsa, İpek Kıraç’ın serveti azalacak ve Türkiye’nin en zengin 2. kadını ünvanını kaybedecek. Ayrıca İpek Kıraç, yine yakın zamanda babasının kendisine açtığı davaya karşılık bir karşı dava açtı ve mahkeme tarafından İnan Kıraç’ın şirket hisselerine tedbir kondu.
Özetle, milyar dolarların sahibi olmak karşıdan bakıldığında oldukça keyifli gözükse de aslında işin iç yüzünün bir hayli çetrefilli olduğunu görmek mümkün.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: