Türkiye’de geçtiğimiz bir yıl içinde okul müdürü İbrahim Oktugan, Mattia Ahmet Minguzzi ve Hakan Çakır’ın reşit olmayan bireyler tarafından öldürülmesi, TÜİK verilerine göre 600 bin çocuğun şüpheli olarak soruşturma dosyalarında yer alması, “Suça Sürüklenen Çocuk” kavramını gündeme getirdi.
Vatandaşların ikiye bölündüğü “Suça Sürüklenen Çocuk” kavramına hükümet çare arıyor. Bu kapsamda, Adalet, İçişleri, Aile, Milli Eğitim ile Gençlik ve Spor Bakanlıkları 18 yaşın altındaki çocukların suçta kullanılmasını önlemek için ortak çalışma yürütecek.
TASLAK PLAN HAZIR
Bakanlıklar, 18 yaşından küçük çocukları suç işlemek maksadıyla kullanan suç örgütleriyle mücadeleden suçu ve suçluyu öven sosyal medya paylaşımlarına getirmeye kadar pek çok başlıkta çalışma yürütecek. Taslak planların hazır olduğu olayda bakanlıklar arası koordinasyon çalışmalarına ise henüz başlanmadı.
ÇÖZÜM STRATEJİSİ ÇİZİLİYOR
Çalışmalarda, özellikle “suça sürüklenen çocuk” olgusunu ortaya çıkaran sosyal, psikososyal ve ekonomik faktörler ele alınacak. Bu kapsamda, suç örgütlerinin ağına düşen ya da düşürülme riski taşıyan çocukların profilleri incelenerek örgütlerin bu çocuklara ulaşmasının önüne geçmek amacıyla önlem ve tedbir modelleri geliştirilecek.
MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ GÜNDEMDE
Eğitim almayan ya da ailesi tarafından eğitimi engellenen çocukların suç karışma potansiyeli de bu çerçevede bakanlıklar tarafından yeniden ele alınacak. İlgili bakanlıklar, çocukların suç işleme eğilimini de göz önünde tutup mevzuat değişikliği gereken konuları da belirleyecek.
POLİTİKA PAKETİ GEREKİYOR
AKP kaynakları, suça sürüklenen çocuklar olgusu sorununun hukuki bir tanımı olduğunu kaydederek, “Bu tanım üzerinden geliştireceğimiz çözümler caydırıcılık sağlasa da çocuğu bu noktaya iten gerçekliği değiştirmeye yetmez. Bütünlüklü bir politika paketinin hazırlanması gerekiyor. Kavrama değil kaynağa odaklanan bir model geliştirmeden sorunu çözemeyiz. Çünkü, sorun aile, ahlak ve eğitimle alakalı” dedi.
YAPAY ZEKADAN ALTI TAVSİYE
Odatv, söz konusu durumu yapay zeka uygulaması ChatGPT’ye sordu. Uygulama, hükümete altı tavsiye vererek şunları kaydetti:
1. ONARICI ADALET VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİNİ GÜÇLENDİRMEK
Onarıcı adalet yaklaşımını öncelikli hale getirin. Çocuğu suçlamaktan çok eğitime ve topluma yeniden kazandırmaya odaklanın. Çocuk Destek Merkezleri iyileştirilmeli, kapasite artırılmalı ve sadece bakım değil aktif eğitim, psikolojik destek, aile danışmanlığı ve madde bağımlılığı tedavilerini kapsayacak biçimde etkinleştirilmeli.
2. ÇOK DİSİPLİNLİ TAKIMLAR OLUŞTURMAK
Polis, sosyal hizmet uzmanı, pedagog, psikolog ve psikiyatristten oluşan adli sosyal hizmet ekipleri kurulmalı. Bu ekipler adli sürecin başından itibaren çocuğun refahını gözeterek çalışmalıdır.
3. KORUYUCU VE ÖNLEYİCİ TEDBİRLERİ YAYGINLAŞTIRMAK
Danışmanlık, eğitim, barınma, koruma tedbirlerinin sadece adli süreçten değil, riskli çocuklarla erken müdahale çerçevesinde uygulanmasını sağlamak. Bunun için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile adli sistem iş birliği güçlendirilmeli; sosyal inceleme raporlarına dayalı erken tedbir mekanizmaları geliştirilmeli.
4. ÇOCUK MAHKEMELERİ VE HAKİM EĞİTİMLERİNİ GELİŞTİRMEK
Çocuk mahkemelerinde hâkim ve savcıların, çocuğun haklarını gözeten yaklaşımlar (rehabilitasyon odaklı kararlar) alması için eğitimler verilmeli. UNICEF’in “Çocuklar için Adalet” uygulamaları model alınabilir; kompleks süreçlerde mağdur, tanık veya suça sürüklenen çocukların haklarını destekleyici çalışmalar yapılmalı.
5. YASAL VE KURUMSAL YAPIYI GÜÇLENDİRMEK
Çocuk Koruma Kanunu’na ek tedbirler eklenerek “çocuğa özgü adalet sistemi” hedefi netleştirilmeli. Çocuk Koruma Kanunu’nun ilkelerine uygun, çocuk haklarını odakta tutan bakanlıklar arası ve yerelde kurumlar arasında koordine işleyebilen bir yapı kurulmalı.
6. VERİ TAKİBİ VE BÖLGESEL MÜDAHALE PLANLARI
TÜİK verilerine dayalı, illere ve bölgelere göre suça sürüklenen çocuk oranlarını takip edip, önleyici ve rehabilite edici kaynakların bölgesel şekilde dağılımını sağlamak. Adli istatistikler, müdahalelerin etkinliğini ölçmek için kullanılmalı (örneğin 2011–2018 yılları aralığındaki trendler gibi).